28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde Uluslararası Yarışma bölümünde Yarışma Dışı olarak gösterilecek olan Appaloosa (Kanun Benim)'nın tipik bir western örneği olduğunu söyleyebilirim. Filmin konusu çok da ilgi çekici değil. Western sevenler varsa güzel bir 2 saat geçirebilir, ama bu filmin, izlendikten sonra daha ne kadar akılda kalacağını merak ediyorum. Ben bu filmi Trt'de pazar günleri western kuşağında gösterilen filmlerden ayıramadım. Yılda bir kez gelen ve vizyona girmeyecek bir çok film varken bu filmi seçmek çok da akıllıca olmayacaktır.
1- Heryerde benzer şeyler okuyabilirsiniz çünkü çok net, filmde bir Renee Zellweger faciası yaşanıyor. Her sahnede o itici bakışlarıyla ve yapmacık tavırlarıyla o kadar sıkıntı yarattı ki!! Zaten sadakatsiz ve yalancı bir karakteri canlandırdığı için daha da rahatsızlık verdi. Ed Harris senaryoyu yazarken daha güzel, daha çekici bir kadın karakteri tasvir etmiş olmalı.
2-Şu açıdan da bakmak gerekiyor ki, Allison cebinde 1$ ile Appaloosa isimli bir kasabada trenden indi. Bu nedenle bu kadının biraz gösterişsiz olması beklenebilir. Ama Allie karakteri aynı zamanda, sürekli temiz, her gece duş alan, kibarca yemek yiyen, düzgün giyinen bir kadın.. Burada bir zıtlık var, senaryodaki bir sıkıntı gibi göründü bana, çünkü bu iki olay baya tutarsız. Piano çalan ama fahişe olmayan bir kadın Allison. Gittiği her yerde kolayca iş bulabileceğini biliyor olabilir tabi, bu nedenle de parasız geziyor olabilir ama yine de çok mantıklı gelmedi bana..
3- Filmin senaryosu yazılırken izleyiciler hiç düşünülmemiş sanki, bir acemilik var.. Allie Appaloosa'ya geliyor, anında aşk yaşamaya başlıyorlar Cole ile, ve Cole bu sürüdeki en güçlü erkekle birlikte olmak isteyen kadına aşık oluyor ve hayatını onunla geçirmek istiyor. Ok, buraya kadar tamam.. Allison'ın önce Cole ile, o yokken Shelton ile, sonlara doğru da Bragg ile flirt etmesinin, araya da Everett'i sıkıştırmaya çalışmasının nedeni de kadının sadece kendini sağlama alma çabası olduğunu söylemeye çalışıyorlar. Ayrıca, Everett'in Bragg'i öldürme nedeni de Virgil Cole'un Allison'a aşık olması ve Allie'nin son zamanlarda güçlenen Bragg'e fazla yüz vermeye başlamış olması mı?? Son olarak da, Shelton Kardeşlerin Cole kadar hızlı olduğu söyleniyor filmde ama isabetli tek bir atış bile göremedik film boyunca. Çok saçma.. Senaryo saçma sapan yazılmış, loser bir film olmuş bence bir çok açıdan..
4- Filmleri daha izlenir hale getiren önemli bir unsur çekici kadınlardır, ve bu filmde bu gerçekten de çok eksik.. O kadın Selma Hayek, Nacole Kidman, Kate Winslet falan olsa film çok daha ilgi çekici olurdu. Hayııııır, şimdi aklıma geldi. Tabi ki Scarlett Johansson, ya da Penelope Cruz!!! Scarlett Johansson bu filmin IMDB puanını tek başına .5 oranında değiştirebilirdi..
5-Filmin sonunda ilginç şeyler olur diye bekledim hep. Everett Bragg'ı öldürdü. Everett'in cesur ve Bragg'dan daha hızlı olduğunu görmüş olduk, ama ben yine tatmin olmadım. Sonu da hiç ilginç değildi. Ben çok iyi bir western takipçisi değilimdir, bilinen filmlerin çoğunu izledim gerçi ama, aceba filmlerin bu tempoda gitmesi normal bir şey midir?? En son izlediğim ve çok beğendiğim film 3.10 to Yuma isimli filmdi. O filmde sürekli duygusal anlar vardı, hem iyi hem de kötü karakterlerle bağlar kurabiliyordunuz. Russell Crowe ve Christian Bale filmi IMDB ilk 250 listesine sokan önemli unsurlardı. Bu filmde sadece Everett rolündeki Viggo Mortensen karakterini gerçekten de çok sevdim. Güzel bir karakterdi. Allie, Renee Zellweger, ona yavşadığında kendisine hakim olabildi. (Bunu yapabilmesindeki asıl faktörün Allie rolünde Renee Zellweger'in oynaması olduğunu düşünüyorum=)) Olaylarla ilgili hep güzel yorumlar yaptı, ve zamanı gelince Bragg'i öldürüp Appaloosa kasabasını tek başına, sevgilisini arkada bırakarak terketti. Viggo Mortensen bu karakteri cidden çok iyi taşıdı. Daha önceden de Lord of the Rings'te Aragorn, History of Violance'da Tom karakteriyle büyük takdir toplamıştı.
21 Mart 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder